İzmir’deki dehşette ifadeler ortaya çıktı
4 mins read

İzmir’deki dehşette ifadeler ortaya çıktı

Konak ilçesinde 12 Temmuz’da sağanak sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma devam ediyor. Gözaltına alınarak sevk edildikleri hakimlikçe tutuklanan 14 şüpheli arasında yer alan İZSU Kanalizasyon Daire Başkanı B.K’nin ifadesine ulaşıldı.

İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI

İfadesinde sorumluluk bölgesinin İzmir’in tamamı olduğunu, görevlerinin atık ve yağmur sularının toplanması ve ulaştırılması olduğunu belirten B.K, idaredeki işleri yürüttüğünü, bu işleri yaparken yapı denetim ekibi olduğunu, kendisine sahadan bir sorun iletilmesi halinde sahaya gittiğini kaydetti.

“İZMİRGAZ OLAY YERİNE GELMİŞ ANCAK GDZ ELEKTRİK’TEN BİR GÖZLEMCİ GELMEMİŞTİR”

Kazanın meydana geldiği mazgalları olaydan sonra incelediğini belirten B.K, şu ifadeleri kullandı:

“Mazgalların yapılması işleminde gözlemcimiz izinliydi. Olay yerinde bir gözlemci yoktu. Biz orada çalışma yaparken kablolara hiçbir şekilde zarar vermedik. Ancak o tarihte izinli olması nedeniyle olay yerinde gözlemci yoktu. Ekipler sadece diğer kurumların malzemelerine zarar verdiğinde diğer kurumlarla iletişime geçeriz. Diğer hatlara zarar verilmediğinde ya da olumsuz bir durum olmadığında herhangi bir rapor tutmuyoruz. Ancak bir zarar meydana geldiğinde yüklenici firma tutanak tutar. Bu zararlardan yüklenici firma sorumludur. Hasar olsaydı, yüklenici firma diğer kurumların gözlemcilerini çağırmakla sorumluydu. Olay yerinde çalışma yaparken İzmirgaz ve Gdz Elektrik’i ‘gözlemci olarak gelebilirsiniz’ diye aradıklarını biliyorum. İzmirgaz olay yerine gelmiş ancak Gdz Elektrik’ten bir gözlemci gelmemiştir.”

BÖLGEDEKİ ÇALIŞMA PLANSIZDI

Planlı ve plansız olmak üzere iki tür çalışma yöntemlerinin olduğunu aktaran B.K, planlı çalışmalarda diğer kurumlara bilgi verildiğini, kazanın meydana geldiği yerdeki çalışmanın ise plansız bir çalışma olduğu için kurumlara sadece şifahen bilgi verdiklerini anlattı.

“BİZ ORADA MAZGAL YAPMAMIŞ OLSAYDIK DAHİ YİNE KAZA MEYDANA GELECEKTİ”

Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen B.K, “Olayın gerçekleştiği gün olay yerine gittiğimizde vatandaşlar tarafından Gdz’den şikayetler olduğu, asfalt ile kaldırım arasında duman olduğu, bunu da bildirdiklerini söylemişlerdir. Biz orada mazgal yapmamış olsaydık dahi yine kaza meydana gelecekti. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak istiyorum.” şeklinde ifade verdi.

“BİZDEN SONRA BAŞKA BİR İŞLEM YAPILMIŞ”

Şüpheli A.K. ise inşaat mühendisi olduğunu, 2007 yılından sonra İZSU’dan işler aldığını belirterek, işi kapsamında belirtilen adreste ızgara ve ızgara kolu imalatı yaptıklarını söyledi.

İşlerini teknik şartnameye uygun yerine getirdiklerini ileri süren A.K, işi tamamladıktan sonra dolgu malzemesi kullanıp asfalt atılması gerektiğini bildirdiklerini ifade etti.

“HİÇBİR KABLOYA ZARAR VERMEDEN İŞLEMLERİ BİTİRDİK, FOTOĞRAFLADIK”

A.K, işlerinin bakım onarım olduğunu belirterek, “Olay yerinde hiçbir kabloya zarar vermeden işlemleri bitirdik. Fotoğraflama yaptık, görüleceği üzere kablolara zarar vermedik. Olaydan zarar gören kabloda 3 tane tamir yapıldığı tespit edilmiştir. Biz işi bitirdikten sonra asfalt ekibi gider ve asfaltlama yapar sonrasında iş tamamlanmış olur. Asfalt atıldıktan sonra söz konusu kablonun olduğu yerde asfalt kaplaması olmadığını gördüm. Yani bizden sonra başka bir işlem yapılmış. Suçlamayı kabul etmiyorum.” ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU

Konak ilçesinde 12 Temmuz’da sağanak sırasında su birikintisine basan Deniz ve Öktemay, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmiş, soruşturma kapsamında gözaltı talimatı verilen 35 şüpheliden 33’ü yakalanmış, 6’sı ifadelerinin ardından serbest bırakılmıştı. Gözaltındaki 27 şüpheli ise emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmiş, 14’ü tutuklanmıştı.

Dosya kapsamında bilirkişi raporuna göre 5 şüphelinin daha olayda ihmalinin olduğu belirlenerek gözaltı talimatı verilmiş bunlardan 3’ü yakalanırken 1 kişinin kanser tedavisi gördüğü, 1 kişinin ise yurt dışında olduğu belirtilmişti. Yakalanan 3 kişi daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir